yeniHarman'a konuşan Mehmet Bekaroğlu,
eski yol arkadaşı Numan Kurtulmuş için “İyi ki bugün HAS Parti’nin başında değil”
dedi.
Mesud Ata’nın sorularını yanıtlayan Bekaroğlu “Numan
Kurtulmuş’un kişisel olarak, bizim Türkiye’yi değiştirmek, devleti tahakküm
aracı olmaktan çıkarmak gibi ideallerimizin arkasında duramayacağını tahmin
ediyorduk.” dedi.
Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Ertuğrul Günay’la ilgili
soruları da yanıtlayan Bekaroğlu yolsuzlukla ilgili de çarpıcı ifadeler
kullandı.
İşte yeni Harman'ın Ocak sayısındaki röportajdan bir bölüm:
‘Numan Kurtulmuş, yeni Yıldırım Akbulut olabilir’
AKP içinde nasıl bir
gruplaşma var şu an?
Fethullah Hoca’nın üç beş vekili çıkar. Günay ve arkadaşları
kabul etmediler. Abdullah Gül’ün büyük bir gücü var. Tüzükteki üç dönem
sınırına takılanlar muhtemelen Abdullah Gül ile hareket etmek isterler. Belki
Erdoğan’ın, başkanlık sistemi olmadığı için kendinden sonrası için düşündüğü
ekipten Numan Kurtulmuş öne çıkabilir. Yani Erdoğan bir Yıldırım Akbulut modeli
isteyecektir. Özal, cumhurbaşkanlığına giderken Yıldırım Akbulut’u nasıl
desteklediyse, Erdoğan da istediği sonuca, koltuğu devrettiği iddiasız biri üzerinden
ulaşmayı düşünebilir.
Numan Kurtulmuş şu an
Has Parti’de olsaydı neler olurdu?
İyi ki değil. Has Parti’nin büyük sözleri, iddiaları vardı ve
Numan Bey bu sözlerin arkasında duramazdı. Büyük bir ekip olarak Numan Bey’in
büyümek, ilerlemek istediğini ve büyük işler de yapacağını biliyorduk ama iyi
ki Has Partili olmadı. Yani onun kişisel olarak, bizim Türkiye’yi değiştirmek,
devleti tahakküm aracı olmaktan çıkarmak gibi ideallerimizin arkasında
duramayacağını tahmin ediyorduk. Has Parti yoluna devam etseydi bugün yerel
seçimlerde İstanbul’u ve Ankara’yı alacak, genel seçimlerde iktidarı zorlayacak
kadar önemli bir iktidar alternatifiydi.
‘Yolsuzluğu savaş ganimeti diye içselleştirdiler’
Erdoğan ailesi ve
TURGEV ile ilgili olarak da bazı gelişmelerin olacağı söyleniyor. Vakıf üzerinden
neler yapılmış olabilir?
Değişik vakıflar olduğunu duyuyordum ama öğrendiğime göre bu
vakıf, İlim Yayma Vakfı ile birlikte yurt ve üniversite açma projeleri var.
Bunları derinlemesine bilmiyorum ama 1994 yılı iktidarıyla beraber açılan
ihalelerle bu kurum ve kuruluşlara para aktardılar. Yani sen onlardan iş
alıyorsun ve sana, hak ediş belgenin imzalanması için filanca yere bağış
yapmanı telkin ediyorlar. Yani masum bir görüntü var. “Zekat toplayan zekat
alır” diyen bir İslami dayanak var. Bir süre sonra, söz konusu bağışları zekat
olarak değerlendirip pay almaya başladılar. Ve bürokratlar, siyasiler giderek
zenginleşen yatırımcıları görünce aldıkları payı yeterli bulmayıp, iş adamlarıyla
ortak olmaya başladılar. Diyelim ki sen İBB’den milyon dolarlık bir ihale
alıyorsun ve belediyedeki bir bürokratla ortak oluyorsun. O senin işlerini
kolaylaştırıyor ve karı paylaşıyorsun. Bunlar Müslüman ve haram iş yapamazlar
ya, kar paylaşılınca helal görmeye başlıyorlar.
Hayrettin Karaman
-devletin bekası için- yolsuzluğu dini açıdan onaylayan şeyler söyledi.
Olabilir mi böyle bir şey?
Hayrettin Karaman’ın ne dediğini bilmiyorum; ama öyle şey
olmaz. Devletin bekası yolsuzlukla sağlanamaz. Ama işte böyle içselleştirdiler.
Verdikleri mücadelenin sonunda gerçekleşen zenginleşmeyi ganimet olarak görmeye
başladılar. Bir taraftan hesap gününe inanıp, diğer taraftan tüyü bitmemiş
yetim hakkı alacaksın. Şizofrenide görülebilecek kadar büyük bir çelişki. Hak,
helal görebilecekleri bir mantıkla içselleştirdiler bu mekanizmayı. Bütün
bunları yaparken umrelere gidip, temizlenip döndüler. Şimdi Hayrettin Karaman
bunları meşrulaştırır mı bilmiyorum ama zaten nasıl bir meşruiyet algısı içinde
davrandıklarını anlatıyorum. Zekat, pay alma, ortak olma, ganimet; hepsi İslami
kurallara göre helal.
Ortada bir savaş mı
var ki ganimet alıyorlar?
Sayın Erdoğan, başından beri “savaş” veriyor. Bugün de
manşetler böyle atılmıyor mu? Büyük bir mücadele veriliyor, algı böyle.
‘Numan Kurtulmuş, Abdullah Gül karşıtı cephede’
Abdullah Gül’ün kabine
değişikli ile ilgili vetosu konusunda ne düşünüyorsunuz?
Numan Kurtulmuş ve Hayati Yazıcı ile ilgili spekülasyonlar
var. Bunlar Tayyip Erdoğan sonrasına yönelik atraksiyonlar. Örneğin, Tayyip
Erdoğan’ın koltuğu devretmeyi düşündüğü kişi Numan Kurtulmuş ise, veto ile
birlikte devlet tecrübesi kazanması direkt geçiş fırsatı engellenmiş oldu.
Mustafa Şentop, Numan Kurtulmuş gibi isimler partideki Gül karşıtı cephede saf
tutuyorlar gözlemlerime göre.
‘Ertuğrul Günay şark kurnazlığıyla yeni CHP’ye katılır’
Günay’ın istifasının AKP
için bir anlamı var mı?
Ertuğrul Günay’ın istifasının Ak Parti için çok da bir anlamı
yok. Bakan oldular, komisyon başkanı oldular, her şey iyi iken kimse istifa
etmiyordu. Biz 2006 yılında İslami siyaset girişimi için çalışmalar yaparken
yolsuzluğu konuştuğumuz, tartıştığımız isimlerden biri Günay idi. Yolsuzluklar
o zaman da biliniyordu. Bu hırsızlıklar, o zaman konuşuyorduk. Bilmiyor muydu?
Dolayısıyla, istifaların ne inandırıcılığı, haliyle ne de etkisi var. Toplumda
olmadığı gibi AKP içinde de etkisi yok. Kendileri buradan atraksiyon
çıkarabilir tabii.
Günay ve arkadaşları belki de yine şark kurnazlığıyla yeni
CHP’ye katılacaklar. Yolsuzlukla yükselen Sarıgül gibi bir adam CHP’yle yola
devam ediyorsa, bunlar da CHP’yle devam edebilirler.