11.1.14

Bekaroglu: ‘Yolsuzluğu savaş ganimeti diye içselleştirdiler’




yeniHarman'a  konuşan Mehmet Bekaroğlu, eski yol arkadaşı Numan Kurtulmuş için “İyi ki bugün HAS Parti’nin başında değil” dedi.

Mesud Ata’nın sorularını yanıtlayan Bekaroğlu “Numan Kurtulmuş’un kişisel olarak, bizim Türkiye’yi değiştirmek, devleti tahakküm aracı olmaktan çıkarmak gibi ideallerimizin arkasında duramayacağını tahmin ediyorduk.” dedi.

Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Ertuğrul Günay’la ilgili soruları da yanıtlayan Bekaroğlu yolsuzlukla ilgili de çarpıcı ifadeler kullandı.

İşte yeni Harman'ın Ocak sayısındaki röportajdan bir bölüm:

‘Numan Kurtulmuş, yeni Yıldırım Akbulut olabilir’

AKP içinde nasıl bir gruplaşma var şu an?
Fethullah Hoca’nın üç beş vekili çıkar. Günay ve arkadaşları kabul etmediler. Abdullah Gül’ün büyük bir gücü var. Tüzükteki üç dönem sınırına takılanlar muhtemelen Abdullah Gül ile hareket etmek isterler. Belki Erdoğan’ın, başkanlık sistemi olmadığı için kendinden sonrası için düşündüğü ekipten Numan Kurtulmuş öne çıkabilir. Yani Erdoğan bir Yıldırım Akbulut modeli isteyecektir. Özal, cumhurbaşkanlığına giderken Yıldırım Akbulut’u nasıl desteklediyse, Erdoğan da istediği sonuca, koltuğu devrettiği iddiasız biri üzerinden ulaşmayı düşünebilir.

Numan Kurtulmuş şu an Has Parti’de olsaydı neler olurdu?
İyi ki değil. Has Parti’nin büyük sözleri, iddiaları vardı ve Numan Bey bu sözlerin arkasında duramazdı. Büyük bir ekip olarak Numan Bey’in büyümek, ilerlemek istediğini ve büyük işler de yapacağını biliyorduk ama iyi ki Has Partili olmadı. Yani onun kişisel olarak, bizim Türkiye’yi değiştirmek, devleti tahakküm aracı olmaktan çıkarmak gibi ideallerimizin arkasında duramayacağını tahmin ediyorduk. Has Parti yoluna devam etseydi bugün yerel seçimlerde İstanbul’u ve Ankara’yı alacak, genel seçimlerde iktidarı zorlayacak kadar önemli bir iktidar alternatifiydi.

‘Yolsuzluğu savaş ganimeti diye içselleştirdiler’

Erdoğan ailesi ve TURGEV ile ilgili olarak da bazı gelişmelerin olacağı söyleniyor. Vakıf üzerinden neler yapılmış olabilir?
Değişik vakıflar olduğunu duyuyordum ama öğrendiğime göre bu vakıf, İlim Yayma Vakfı ile birlikte yurt ve üniversite açma projeleri var. Bunları derinlemesine bilmiyorum ama 1994 yılı iktidarıyla beraber açılan ihalelerle bu kurum ve kuruluşlara para aktardılar. Yani sen onlardan iş alıyorsun ve sana, hak ediş belgenin imzalanması için filanca yere bağış yapmanı telkin ediyorlar. Yani masum bir görüntü var. “Zekat toplayan zekat alır” diyen bir İslami dayanak var. Bir süre sonra, söz konusu bağışları zekat olarak değerlendirip pay almaya başladılar. Ve bürokratlar, siyasiler giderek zenginleşen yatırımcıları görünce aldıkları payı yeterli bulmayıp, iş adamlarıyla ortak olmaya başladılar. Diyelim ki sen İBB’den milyon dolarlık bir ihale alıyorsun ve belediyedeki bir bürokratla ortak oluyorsun. O senin işlerini kolaylaştırıyor ve karı paylaşıyorsun. Bunlar Müslüman ve haram iş yapamazlar ya, kar paylaşılınca helal görmeye başlıyorlar.

Hayrettin Karaman -devletin bekası için- yolsuzluğu dini açıdan onaylayan şeyler söyledi. Olabilir mi böyle bir şey?
Hayrettin Karaman’ın ne dediğini bilmiyorum; ama öyle şey olmaz. Devletin bekası yolsuzlukla sağlanamaz. Ama işte böyle içselleştirdiler. Verdikleri mücadelenin sonunda gerçekleşen zenginleşmeyi ganimet olarak görmeye başladılar. Bir taraftan hesap gününe inanıp, diğer taraftan tüyü bitmemiş yetim hakkı alacaksın. Şizofrenide görülebilecek kadar büyük bir çelişki. Hak, helal görebilecekleri bir mantıkla içselleştirdiler bu mekanizmayı. Bütün bunları yaparken umrelere gidip, temizlenip döndüler. Şimdi Hayrettin Karaman bunları meşrulaştırır mı bilmiyorum ama zaten nasıl bir meşruiyet algısı içinde davrandıklarını anlatıyorum. Zekat, pay alma, ortak olma, ganimet; hepsi İslami kurallara göre helal.

Ortada bir savaş mı var ki ganimet alıyorlar?
Sayın Erdoğan, başından beri “savaş” veriyor. Bugün de manşetler böyle atılmıyor mu? Büyük bir mücadele veriliyor, algı böyle.

‘Numan Kurtulmuş, Abdullah Gül karşıtı cephede’

Abdullah Gül’ün kabine değişikli ile ilgili vetosu konusunda ne düşünüyorsunuz?
Numan Kurtulmuş ve Hayati Yazıcı ile ilgili spekülasyonlar var. Bunlar Tayyip Erdoğan sonrasına yönelik atraksiyonlar. Örneğin, Tayyip Erdoğan’ın koltuğu devretmeyi düşündüğü kişi Numan Kurtulmuş ise, veto ile birlikte devlet tecrübesi kazanması direkt geçiş fırsatı engellenmiş oldu. Mustafa Şentop, Numan Kurtulmuş gibi isimler partideki Gül karşıtı cephede saf tutuyorlar gözlemlerime göre.

‘Ertuğrul Günay şark kurnazlığıyla yeni CHP’ye katılır’

Günay’ın istifasının AKP için bir anlamı var mı?

Ertuğrul Günay’ın istifasının Ak Parti için çok da bir anlamı yok. Bakan oldular, komisyon başkanı oldular, her şey iyi iken kimse istifa etmiyordu. Biz 2006 yılında İslami siyaset girişimi için çalışmalar yaparken yolsuzluğu konuştuğumuz, tartıştığımız isimlerden biri Günay idi. Yolsuzluklar o zaman da biliniyordu. Bu hırsızlıklar, o zaman konuşuyorduk. Bilmiyor muydu? Dolayısıyla, istifaların ne inandırıcılığı, haliyle ne de etkisi var. Toplumda olmadığı gibi AKP içinde de etkisi yok. Kendileri buradan atraksiyon çıkarabilir tabii.

Günay ve arkadaşları belki de yine şark kurnazlığıyla yeni CHP’ye katılacaklar. Yolsuzlukla yükselen Sarıgül gibi bir adam CHP’yle yola devam ediyorsa, bunlar da CHP’yle devam edebilirler.